22 Nisan 2015 Çarşamba

HOPA ARTVİN GÜNLERİ



16-19 Nisan tarihleri arasında Feshane'de düzenlenen Artvin günleri bana 30 yıl sonra
birlikte askerlik yaptığımız bir dostumu görme fırsatı verdi.


Çok mutlu oldum.Mutluluğun yanında içten içe birde gurur yaşadım.
İnsanların mutluluk ve gurur vesileleri başka başkadır.Benimkinin sebebini paylaşacağım.
HER KUŞ KENDİ KATARI İLE UÇAR.
Yirmili yaşlarınızda dostlarınızı seçerken hesap kitap yapmazsınız.Kanınız kaynar ve bu
yeterli bir gerekçedir.
Otuz yıl sonra ben Hamit kardeşimin sayesinde,duygularımın beni yanıltmadığını ve
kendime uygun katarı seçtiğimi anladım.
Bazı insan mal,mülk,para,şan,şöhret biriktirir.Bundan mutlu olur.
Bazısı ise sadece insan.Gördüm ki biz ikinci gruptanız.Ve bu tercihimizi
ömür defterimizin ilk sayfalarından itibaren kullanmışız.
İşte bu beni gururlandırdı.Ham yemedik karnımız ağırmıyor.
Yani dostlar,savaştan önce 'Kartalda bahçıvandık,savaştan sonra Kartalda bahçıvan'.
Karadenizli olur'da olayın içinde neşe olmaz mı?
Sohbet esnasında eşim Hamit'e bir tulum dinlemeden ve horon oynamadan mı gideceğiz
dedi.O sırada yanımıza bir genç çay bardağı ile gelmişti.Hamit bu sevimli genç'e ''Uşağum
şişir bakalım tulumu'' dediğinde genç arkadışımız biraz zaman kazanıp dinlenebilmek için
''Abi çay içiyorum'' diye cevaplandırır cevaplandırmaz, Hamit'in cevabı
''çayı ben içerim'' oldu.




Bitmesini hiç arzu etmediğimiz bu güzel günü Kazım Koyuncu,Metin Lokumcu ve
saymakla bitmez (Karadeniz'in dalgaları benzeri, horon teper gibi yaşayan)  Hopa'nın
değerli evlatlarını anarak noktaladık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder